Pekâlâ, Kan Şarkısı'nın sonunu hatırlayacak olursak Vaelin'in ağzından teslim alındığı yerde, Verniers'in kaleminden serbest bırakıldığı yerde bitmişti. Kitap da serbest bırakıldıktan sonra kendi memleketine ayak basmasıyla başlıyor. Ancak bu kitabı biraz farklı yazmış Anthony abimiz, dört farklı kişinin ağzından sırayla anlatılıyor hikaye. İlki, ikinci kitabın başında tanıyacağınız Reva adlı bir suikastçı, Karanlıkkılıç'ı alt etme bahanesiyle yollanıp sonrasında Vaelin'in kız kardeş gibi görmeye başlayacağı genç bir kız. İkincisi şaşırtıcı bir şekilde Prenses Lyrna. Üçüncüsü, Vaelin esir alındıktan yalnızca çok kısa bir süre sonra karanlık büyü kullanan tacirler tarafından esir alınmış Kardeş Frentis. Sonuncusu da çok şükür Vaelin 😃 Tabi arada şimdinin olaylarını da naklen anlatan Verniers'i unutmamak gerek. İtitraf etmem gerek, başta biraz canımı sıkmıştı bu durum;ben sadece Vaelin'in ağzından dinlemek istiyordum olayları. Ancak sonra anladım ki, olaylar sadece Vaelin'in, olduğu kısımdan çok daha büyük, her karakterin bakış açısından okunması gerekiyor.
Genel olarak konuyu da anlatmam gerekirse, Vaelin geri geldikten sonra kız kardeşi Alornis için memleketine geri dönüyor. O yokken Kral Janus ölmüş, yerine oğlu Malcius geçmiş ve evlenip iki çocuk sahibi olmuştur. Prenses Lyrna da danışmanlık yapıyor ama aslında kral onu sadece canı isterse dinliyor. Kitap başında Lyrna sarayda değil barış anlaşması yapmak üzere Lonak kampına doğru yoldadır. Bu sırada Vealin gelir, kız karseşi için gerekli belgeleri alır ve Kral tarafından Kuzey Nişan'ının kalesine lord olarak gönderilir. Başta kabul etmeyi istemiyor çünkü esas amacı Frentis'i bulmak, ancak şarkı ona gitmesini söyleyince kabul ediyor. Bu arada Reva'ya, kız istemese de, doğru düzgün dövüşmeyi öğretiyor. Reva, Barkus'un öldürdüğü fanatik Hentes Mustor'un kızı ve babasını öldüren karanlık yaratığın Vaelin olduğunu düşünerek ondan ölesiye nefret ediyor, nefret zamanla çözülse de Vaelin'in ortaya koyduğu gerçekleri duyunca dayanamayıp kaçıyor ve belli başlı olayların sonucında amcası, şu meşhur ayyaş, Sentes Mustor tarfından yasal vasi ilan edildiği Alltor şehrine kadar macerası devam ediyor.
Vaelin ise kız kardeşini de alıp Kuzey Hanesi'ne gidiyor ancak orda rahatı yalnızca çok kısa bir süre tadabiliyor. Çünkü Volarlar Diyar'a karşı bir saldırı başlatmış durumda. Bilin bakalım saldırının koçbaşı kim oluyor? Ben söyleyeyim: Frentis.
Esir edilip Karanlık ile bağlandıktan sonra onu esir alan kadın tam bir suikastçı olarak kullanıyor ve müneccimler tarafından görülüp savaşın gidişatını değiştirme ihtimali olan her bir kişiyi beraber katlediyorlar. Frentis'in bağlandıktan sonra hiç bir özgürlüğü kalmıyor, sahibesi izin vermezse nefes bile alamıyor. Sonunda ise Diyar'a gelip cidden berbat bir oyunla Kral Malcius'un boynunu kırıyor. Barış görüşmelerini başarıyla bitirip yanında Lonak bir elçi ve Rahibe'nin verdiği Karanlığı yok etme becerisine sahip bir hediyeyle dönen Lyrna ise bu manzara karşısonda elindeki hediye bıçağı Frentis'e fırlatarak darkında olmadan Karanlığın onun üzerindeki tüm bağlarını yok ediyor. Ancak bunun bir bedeli var:elindeki oyuncağa fazla bağlanan sahibe Lyrna ve tüm sarayı ateşe veriyor dakar işinin yarısında Frentis tarafından öldürülüyor. Ben bu esaret olayı kitabın sonuna kadar gider sonunda da Vaelin ile Frentis karşı karşıya gelir dedim ama çok şükür olmadı 😃
Frentis Lonak elçi Davoka ve iki kişiyle daha Altıncı Nişan Hanesi'ne doğru kanalizasyondan ilerlerken Lyrna da yarı yanmış bir vaziyette esir olarak satılmak üzere alındığı bir gemide gözlerini açıyor.
Bu arada Lyrna'ya ne olduğunu gören Vaelin hemen bulabildiği bütün birlikleri, başka halkları ve geri kalanları bir savaş çağrısıyla bir araya toplayarak yola çıkıyor, en başta başkente gitmeyi düşünse de şarkı onu Reva'nın bulunduğu, hala düşmemiş son kale olan Alltor şehrine yönlendiriyor.
Kitapta savaşın sonu dahil o zamana kadarki olaylar anlatılıyor ve söylemeliyim, gerçekten mükemmel anlatılıyor.
Yarattığı kurguyla George R. R. Martin'e kafa tutabileceğini iddia edebileceğim biri Anthony Ryan.
İkinci kitabın sonu gerçekten çok kritik bitti. Şimdi dört gözle İthaki'nin son kitabı çıkartmasını bekliyorum 😃 Okuyun, okuyun arkadaşlar. Hepinize tatlı akşamlar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder